Tuz bileşiklerine örnek ise Altın hidroksit (Au(OH)₃) olup, altının +3 oksidasyon basamağında bulunan ve genellikle çökelti halinde elde edilen bir bileşiktir. Kloroaurik asidin sodyum hidroksit veya potasyum hidroksit gibi kuvvetli bazlarla reaksiyona girmesi sonucu oluşur. Ortaya çıkan çökelti amorf yapıda olup sarımsı kahverengi renktedir.

HAuCl4(aq)→Au3+(aq)+4Cl−(aq)+H+(aq)

Au3+(aq)+3OH−(aq)→Au(OH)3(s)↓

HAuCl4(aq)+3OH−(aq)→Au(OH)3(s)↓+4Cl−(aq)+H2O(l)

Özellikle yüksek saflık gerektiren üretim proseslerinde, reaksiyon hassasiyetinin kritik olduğu uygulamalarda ve özel malzeme sentezlerinde tercih edilir.

Au(OH)₃, düşük sıcaklıkta indirgeme işlemleriyle nanometalik altın üretimi için uygun bir öncü maddedir. Kimyasal buhar biriktirme (CVD) veya sinterleme öncesi ısıtmayla önce Au₂O₃, ardından metalik Au(0) formuna dönüşebilir. Buharlaştırılamayan yüzey kaplama tekniklerinde (örneğin atom katmanlı biriktirme - ALD) tercih edilen bu bileşik, elektronik bileşenler, mikro sensörler ve biyoelektronik cihazların üretiminde ultra ince altın filmlerin elde edilmesini sağlar.

Ayrıca, altın hidroksit yüzey kaplama öncesi aktivasyon ajanı olarak da kullanılır. Cam, silika veya polimer yüzeylere Au(OH)₃ uygulanarak indirgeme sonrası metalik altın kümeleri oluşturulabilir. Bu yöntem biyosensör yüzeylerinin hazırlanması, enzimlerin altın yüzeye immobilizasyonu ve elektro-kimyasal sensör üretiminde yaygın olarak kullanılır; böylece fonksiyonel ve biyouyumlu yüzeyler elde edilir.

Endüstriyel ölçekte ise Au(OH)₃, kaplama hatlarının yenilenmesi veya metal geri dönüşüm sistemlerinde geçici ara bileşik olarak ortaya çıkar. Bu yönüyle hem doğrudan kullanım hem de ileri işlem basamakları için stratejik bir köprü işlevi görür.